10 Mayıs 2013 Cuma

Aşk Sözleri 1



Gözlerin gözlerimde, ellerin ellerimde, aşkın içimde ve ruhun bedenimde olduğu sürece seni çok sevmeye devam edeceğim.

Aşk bittikten sonra arkadaş kalalım diyenler! Güle başka isim versen değişik kokacak mı?

Kelebek gibidir aşk. Peşinden koştukça senden kaçar. En iyisi bırak uçsun, Belki hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna konar.

Dur ve dinle! Duyduğun her ayak sesi benim olabilir. Çalan her zilde benim parmağım kalmıştır. Perdeleri ardına kadar kapatma belki karşı binanın çatısında sana el sallayan ben olabilirim.

Aşk bazen o elini ilk tuttuğundaki sıcaklık, gözlerine ilk baktığındaki o ışık ve tenine ilk yaklaştığındaki o tutkudur.

 Acılarımı bile tatlandırıyor aşkın. Yıkıma terkedilmiş kalemin bütün hücrelerine sürülmüş iksir gibisin.

Ah sevda bahçemin tutsak çiçeği.. Ben seni oraya hapsettim. Seni hapsettim kırık bir aşk şarkısı eşliğinde.

Hüzne buladım seni. Deniz meltemlerini okşayan saçlarını hapsettim kalbimin kıvrımlarına. Ordasın artık. Oradasın ve ne kadar olman gerekiyorsa.

Ve aşk.. Herkesi ona benzetip, Kimseyi onun yerine koyamamaktı..

Aşk şişe çevirmece oyunundaki şişeye benzer kimde durursa dursun ya doğruluk ister ya da cesaret.

Gözle değil ruhla görülendir aşk. Azap denizinden ruha sabır üfleyen bir dilde çıkan sevgi demetidir aşk. Onsuz olunamayacağını düşünenler için bulunmaz bir erdemdir aşk. Yani seninle çoğalan bir çağlayandır aşk.

Onu gördüğünde için titrerken, sana gözleri dudaklarından önce tebessüm ederse işte AŞK budur!

Eğer aşk karşılıklı olsaydı, tek taraflı aşkın en güzel aşk olduğunu inkar ederdi.

Aslında onun karşısındayken konuşmak istemezsin. Çünkü o an susmak, gözlerine doya doya bakmak için en büyük fırsattır.

Kartana çeviriyor her saniyeyi. Üşüyorum! Üşüdükçe seni daha çok özlüyorum.

Denize her bakışta sular alevleniyor. Hangi akşamlarda saklı gözlerin bilmiyorum ama ellerin bütün sırlarımı örtüyor. Avucumda yanık bir gül kokusu bırakıyosun.

Aşk davaya benzer, acı çekmek şahide.. Şahidin yoksa davayı asla kazanamazsın.

Dilek tutman için yıldızların kayması mı gerekiyor illa ki? Gönlüm gönlüne kaydı yetmez mi?

Dünde, bugünde, yarında? Yüreğin kadar yanındayım Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy; ben hep ordayım!

Eğer, gözlerin görüyor ve kulakların da duyuyorsa; Sen aşık değilsin ve olman da imkansız.

İnsan iki şeyi saklayamaz: Sarhoş olduğunu ve aşık olduğunu.

Sonunda aşk acısı olsa da sev, çok sev. Usul usul gir yüreğime, kalbim bağrım çatlasın!

Yürekten akan sözler yüreğe akar. Ağızdan çıkan sözler ise bir kulaktan girer bir kulaktan çıkar.

Asla aşk acısı çeken birine aşık olmayın; Çünkü o kişi yaralıdır ve yarabandı olarakta sizi kullanır.

Temiz yürekli insanlar hiçbir zaman rahat hayat yaşayamazlar, çünkü kendilerini başkalarının mutluluğu için feda ederler.

Aşk’a sınır koyamazsın ve aşık oldun mu kalbinin esirisin onun sürüklediği yerdesin; sana acı çektirse bile..

Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir.

Bir kadın aşka inanmıyorum derken, aslında tek bir şey söylemek istiyordur:”Hadi beni aşka inandır.”

Eğer gökyüzü bir parça kağıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi.

O yokken “hayır sevmiyorum, unuttum” deyip, onu görünce elin ayağın birbirine dolanıyorsa; aşıksın işte..

Aşk ateşten bir parçadır; önce ruhunu aydınlatır, sonra bedenini ıstırtır.. Ama illaki yakar benliğini kavurur.
Boşyere canı yanmaz insanın.. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair ya da bir fazlalık geçmişten gelen. 

Gerçek aşk ya şimdi vardır, ya da asla olmayacaktır. Ya ölürsün aşkın uğruna yada zaten hayatta kalmanın bi anlamı kalmaz.

Acı ve hüzün bir yıldız kadar uzak, mutluluk gözbebeğin kadar yakın olsun Umutların gerçek, gerçeklerin mutluluk, mutlulukların sonsuz olsun.

Telefon tellerine dolanan sesini istiyorum. Sesinin rengini kokusunu nefesini.. Bu bahçeye dönmüş ruhuma hoş geldin. Hoşgeldin.. Bebek yüzlü baharıma hoş geldin.

Biliyordum, seni seviyorum derken yeni bir alfabe keşfettiğimi, kimsenin okuma yazma bilmediği bir kentte..

Eğer seni nasıl ve ne kadar sevdiğimi öğrenmek istiyorsan bana yeni bir dil bulmalısın çünkü sana olan sevgimi anlatmak için kelimeler bulamıyorum.

Kuyruklu yıldızlar vardır, dünyaya yetmiş yılda bir gelirler İnsanlar onu hayatı boyunca belki bir kez görürler Ben o yıldızı gördüm, o da sensin birtanem?

Benim için bir insanı sevmek onunla yaşlanmayı kabul etmek demektir. Ben seni seviyorum ve bir ömür boyu seninle olmak istiyorum.

Karanlık gecede önemli değildir yıldızları görmek. Gündüzleri yıldızları görmek marifet, aşık olmak önemli değil, bir ömür boyu sevebilmektir meziyet.

Sana bahçeden gül değil güneşten atom koparıp getirmek istiyorum ama kalbim gibi ellerin de yanar diye korkuyorum.

Güneşin buz tuttuğu yerde bir alev görürsen, bil ki o yalnız senin için yanan kalbimdir.

Seni asil insanların basit sevgileriyle değil, basit insanların asil sevgileriyle sevdim. Bu güzel aşkımıza nokta koyma, sana kucak dolusu virgül getirdim.

Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamı taşısaydı ve sen bana seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın, inan ki birtanem hergün yağmur yağardı.

Sevgilisine sorar kız; beni ne kadar seviyorsun? Erkek, minik bir serçenin gözyaşı kadar seviyorum. der.. Kız, o kadar az mı seviyorsun? der.. Erkek, serçeler gözyaşı döktükleri an ölürler der ve susarlar..

Aşk dilin olupta konuşamamak, kulağın olupta duyamamak, ölüpte yerinden kalkmaktır.

Bir gün bana soracaksın: Ben mi? yoksa Hayat mı? diye, ben de hayat diceyeceğim. Bana küsüp gideceksin, ama hiçbir zaman bilmiyeceksin ki sen benim hayatım’dın.

Aşkı tarif edemez kimse sadece yaşanarak öğrenilir.

Kalbimdeki aşka dudaklarımdaki gülüşe akşam akan göz yaşlarıma ancak sen layıksın çünkü sen benim için özelsin aşkım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder